Menu

Gökadaların Oluşumu

Büyük Patlama’dan sonra gökadaların nasıl oluştukları gökbilimciler tarafından halen araştırılan bir sorudur. Gökbilimciler, Büyük Patlama’dan sonraki bir kaç yüz milyon yıl içinde maddenin tüm evren genelinde kümelendikleri varsayımında bulunuyorlar. Bu kümelerden bazıları iç hareketleri nedeniyle dağıtılmışken, bir kısmı ise yakındaki maddeyi çekerek büyümüşlerdir. Büyümeyi sürdüren kümeler bugün gördüğümüz gökadaların başlangıçları olmuşlardır. Bu ilk gökadalar 12.5 milyar yıl önce görülmeye başlamıştır.

Bir küme yeterince kütle kazandığında, kendi kütleçekimi altında çökmeye başlar. Bu noktada, küme, bir öncül-gökada olmaya başlar. Gökbilimciler, öncül-gökadaların hem karanlık maddeden hem de normal hidrojen gazından oluştuğu varsayımında bulunuyorlar. Gaz içindeki çarpışmalardan dolayı hidrojen enerji kaybeder ve öncül-gökadanın merkez bölgesine düşer. Gaz çarpışmaları nedeniyle, öncül-gökadalar kızılötesi ışık  yaymalılar. Karanlık madde öncül-gökadayı saran bir hale olarak kalır.

Gökbilimciler eliptik ve sarmal gökadalar arasındaki görünüş farklılıklarının, gökadaları oluşturan yıldızların ne kadar hızlı meydana geldiği ile ilgili olduğunu düşünüyor. Öncül-gökadadaki gaz bulutları çarpışarak yıldızları oluştururlar. Eğer yıldızlar çok uzun bir zaman döneminde oluşmuşlarsa, bazı yıldızlar oluşmaya devam ederken, yıldızlar arasında arta kalan gazlar çökmeye devam ederler. Öncül-gökada içindeki maddenin genel hareketi nedeniyle, bu gaz bir gaz diski olacak şekilde çöker.

Gazın yoğunluğundaki daha sonra meydana gelen değişimler, disk içinde ‘kolların’ oluşmasıyla sonuçlanır. Bu şekilde bir sarmal gökada meydana gelir. Diğer taraftan, eğer yıldızlar hep birden meydana geliyorlarsa, ve öncül-gökada içindeki ilk gaz küresi içinde kalıyorlarsa, bunlar da eliptik gökadaları meydana getirirler.

Gökbilimciler ayrıca gökadalar arasındaki çarpışmaların farklı türde gökadaların oluşmasında anahtar rol oynadığını düşünmektedirler.  İki gökada birbirine yakınlaştığında, birleşebilir, gökadalardan birinden maddeyi veya yıldızlar uzaya savrulabilir veya yeni yıldız oluşumlarına neden olabilirler.

Gökbilimciler şimdilerde eliptik gökadaların gökada çarpışmalarının bir ürünü olduğunu düşünüyorlar. Gökada kümelerinin merkezinde bulunan dev eliptik gökadaların, çoklu gökada çarpışmalarının bir sonucu olduğu artık biliniyor.

Arif SOLMAZ

Kaynaklar:
http://arifsolmaz.wordpress.com
http://imagine.gsfc.nasa.gov (Image Credit)

Beğen  
Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir