Yeni söyleşimizde; küçük yaşlarından itibaren astronomiye gönül vermiş, astronomi eğitimi almış ve şimdi bu alanda ders vermeye başlayan astronom Sunay IBRYAMOV’u biraz daha yakından tanımak istedik. Ayrıca amatör gökbilimci arkadaşlarımızın da ilgisini çekecek bir konu olan gökyüzü keşiflerinin de öyküsünü birinci ağızdan öğrenmiş olduk. Zamanını ayırdığı ve sorularımızı içtenlikle cevapladığı için Sayın IBRYAMOV’a TAMSAT-Genç adına teşekkür ediyoruz.
Sayın IBRYAMOV, öncelikle kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Tabi. İsmim Sunay, soyadım IBRYAMOV. 1988 yılında Bulgaristan’ın Shumen şehrinde doğdum. Aynı şehirde de yaşamaktayım. Bu yıl Shumen Üniversitesi Doğa Bilimleri Fakültesi Astronomi bölümünden birincilik ile mezun oldum. Nisan 2011’den bu yana Bulgaristan Bilimler Akademisi’nin Astronomi Enstitüsü ve Ulusal Gözlemevi Rozhen’deçalışmaktayım. Aynı zamanda eylül 2009’dan bu yana Shumen Üniversitesinin Teorik ve Uygulamalı Fizik departmanında asistan öğrenci olarak astronomi dersleri vermekteyim.
Resim 1. Varna Milli Gözlemevi ve Planetaryumu ziyareti
Astronomiye ilginiz ne zamandan beri var ve bu alanda hangi çalışmaları yapmaktasınız?
Astronomiye ilgim 2003 yılında, 8. sınıfta iken başladı. O zamanlar Fizik ve Astronomi dersinden “Gezegenimiz Dünya” konulu sunum hazırlamam gerekiyordu. Sunumumu hazırlarken evde ablamın bir astronomi ders kitabı buldum. Bu kitap çok ilgimi çekmişti, 2 günde bütün kitabı okumuştum.
Sonralarda okulun kütüphanesindeki bütün astronomi içerikli kitapları alıp okudum. Astronom olmak en büyük hayalim olmuştu. O zamanlar okulda veya evde bilgisayar ve İnternet olmadığından astronomi hakkında herşeyi kitaplardan öğrendim. “Takım Yıldızlarının Efsaneleri” başlıklı bir kitap bulmuştum. Bu kitapta, her bir takımyıldızı ve o takımyıldızındaki çıplak gözle görünen objeler hakkında bilgiler vardı. Kitabı kullanarak takım yıldızlarını ve en parlak yıldızların gökyüzündeki konumlarını öğrenmiştim.
Lise 2. sınıfa başladığımda, Shumen Üniversitesi’nde yeni bölüm olan Astronomi bölümü açıldığını öğrendim. Liseden mezun olunca bu üniversitede astronomi okumayı aklıma koymuştum. 2007 yılında Kaolinovo Georgi Stoykov Rakovski Lisesi’nden üstün başarı ile mezun oldum. Üniversite için öğrenci seçme fizik sınavına girdim.
Sınavı kazandıktan sonra, ilk seçtiğim astronomi bölümüne girdim ve böylece profesyonel astronom olma yolundaki serüvenim de başlamış oldu.
Astronomi alanındaki çalışmalarım değişken yıldızlar ve asteroitler ile ilgili. Lisans bitirme tezim de; değişken yıldızların fotometrik gözlemleri üzerine idi.
Resim 2. Sunay IBRYAMOV 2010 Yılın Üniversite Öğrencisi Ödülü’nü alırken
NASA’nın projesi olan Pan-Stars çalışmasına katılım sürecinizi anlatır mısınız? Bu çalışmaya katılmanızdaki en büyük etken ya da hedeflediğiniz amaç ne idi?
2010 yılından bu yana NASA’nın ‘’Killer Asteroid’’ (‘’Katil Asteroitler’’) projesine bağlı Dünya’ya tehlikeli yakınlıkta bulunan asteroitleri izleme kampanyalarında yer alıyorum.
Bu kampanyaların her biri 40 gün sürmekte. 2011 yılının başlarında bu kampanyaları yürüten Uluslararası Bilim ve Eğitimsel Astronomik İşbirliği Programı müdürü ve Abilene, Texas eyaletinde bulunan Hardin-Simmons Üniversitesi’nde matematik profesörü olan Dr. Patrick Miller’e Pan-Starrs projesinin Asteroit arama kampanyasına katılmak istediğimi bildirdim.
Beni “Katil Asteroitler” projesinin kampanyalarından tanıyan Prof. Miller, Pan-Starrs’a katılmama izin verdi. Bu 40 gün sürecek olan Asteroit arama kampanyasına katılmanın şartlarından bir tanesi, sadece iki değişik ülkelerden oluşan ortak takımların katılabilmesiydi. Bu kampanyaya Bulgaristan’dan katılan bir tek ben idim.
İnternet üzerinden tanıştığım ve İstanbul Üniversitesinde Astronomi ve Uzay Bilimleri öğrencisi olan arkadaşım Muaz Erdem ile irtibata geçtim. Onunla ortak takım olarak Pan-Starrs’a katılmaya karar verdik. Muaz Erdem’e resimlerin analiz edilmesinde kullanılan yazılım hakkında bilgi verdim, çalışma talimatları hazırlayıp, gönderdim.
Bu proje kapsamında Haleakala, Hawai’de bulunan 1.80 metrelik Pan-Starrs 1 teleskopu kullanılıyor. Bu teleskop Dünya’nın en büyük CCD kamerasına sahip. Her açık gece gökyüzünün değişik bölgeleri resme çekilip, projede yer alan takımlara analiz için gönderiliyor.
Takımlar 48 saat içerisinde resimleri analiz edip yeni buldukları asteroitlerin koordinatlarını hesaplayıp Prof. Miller’e rapor göndermeleri gerekiyor. Her bir ortak takım değişik resimleri analiz ediyor ve her bir ortak takımının katılımcıları da özel olarak resimleri analiz edip raporlarını gönderiyor.
Resim 3. Ulusal Gözlemevi – Rozhen’in 2 m RCC teleskopunun 40 metre yüksekliğindeki kulesi
Geçtiğimiz aylarda geçici olarak “2011FY16” ismi verilen astroidi keşfetme öykünüzü anlatır mısınız? Bu konuda kimlerden destek gördünüz? Bu keşif nasıl gerçekleşti ve keşifle birlikte hayatınızda ne gibi değişiklik oldu?
Keşfettiğim ilk asteroite geçici olarak 2011 FY16 ismi verildi. Bu asteroitten sonra daha iki yeni asteroit keşfettim. Onlara da geçici olarak 2011 FU88 ve 2011 HK35 isimleri verildi. Bu keşifler Pan-Starrs Asteroit Arama kampanyası çerçevesinde gerçekleşti.
Analiz etmem için gönderilen resimleri Astrometrica yazılımı ile analiz ederken, resimlerde hareket eden objeler tespitledim. Bu objelerin gökyüzündeki koordinatlarını hesapladım ve Küçük Gezegenler Merkezi (Minor Planet Center)in veri tabanında resimlerin çekildiği saat ve tarihte, hesaplamış olduğum koordinatlarda asteroit olup olmadığını kontrol ettim. Veri tabanı benim girmiş olduğum koordinatlarda asteroit olmadığını gösterdi.
Hemen raporumu hazırladım ve Prof. Miller’e gönderdim. Prof. Miller ve ekibi de kontrol ettikten sonra, benim gördüğüm hareket eden objelerin asteroit olduğunu ve bu yeni asteroitlerin ön keşfini yaptığımı söylediler. Ön keşfi yapılan asteroitin bir hafta içerisinde tekrar gözlemlenmesi, izlenmesi ve keşfin tam keşif olarak doğrulanması gerekiyor. Eğer doğrulanmaz ise keşif kabul edilmiyor.
25 Mart’ta analiz ettiğim resimlerde 4 yeni asteroitin ön keşfini yaptım. Bunlardan iki tanesi birer hafta ara ile doğrulandı ve Havard Küçük Gezegenler Merkezi tarafından tanındı.
Geçici olarak bu yeni asteroitlere 2011 FY16 ve 2011 FU88 isimleri verildi. 23 Nisan’da ise keşfi doğrulanan ve geçici olarak 2011 HK35 ismi verilen yeni asteroiti keşfettim. Bu keşfettiğim yeni asteroitler Mars ve Jüpiter gezegenleri arasındaki asteroit kuşağında bulunuyor ve Dünya’ya olan uzaklıkları Güneş’e olan uzaklığımızın 2 katı olarak belirlendi.
Keşfettiğim yeni asteroitlerin tam yörüngeleri hesaplandıktan sonra Uluslararası Astronomi Birliği’nin kurallarına göre, onlara isim verme hakkım bulunuyor.
Pan-Starrs projesinin “Asteroit Arama” kampanyası çerçevesinde toplam 22 yeni asteroitin ön keşfini yaptım, maalesef bunlardan sadece 3 tanesi izlendi ve doğrulandı. Bu keşifler ile hayatımda değişikliklerin olduğunu söyleyemem, herşey aynı devam ediyor.
Resim 4. Ulusal Gözlemevi Rozhen’in 2 m RCC teleskopunun 40 metre yüksekliğindeki kulesi ve altta Sunay Ibryamov
Bu tür bir keşif yapabilmek için amatör gökbilimcilerine ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?
Asteroit ve kuyrukluyıldız keşiflerinde amatör astronomlar büyük rol oynuyor. Öyle amatör gökbilimciler var ki, evlerinin bahçelerinde gözlemevleri var, bazıları 1 metrelik teleskoplara hatta daha büyüklerine bile sahipler. Bu amatör astronomların profesyonellerden bir farkı yok, çünkü bilimsel işler, keşifler yapıyorlar. Her bir amatör astronom gerekli ekipman ve donanıma sahip ise keşif yapabilir.
Sadece asteroit değil, süpernova, kuyrukluyıldız gibi objeler de keşfedebilir, bu tür keşifler yapan bir çok amatör astronom var. Benzer keşifler yapmak istiyorlarsa, amatörler bunun yolunu bulur. Her bir amatör astronom değişik şeyler ile ilgileniyor. Bazıları (astrofotoğrafçılar) sadece galaksilerin, bulutsuların ve diğer uzay objelerinin renkli veya siyah beyaz resimlerini çekmek ile uğraşıyorlar.
Bazı amatör astronomlar ise bilimsel çalışmalar yapıyor, yukarıda bahsettiğim gibi yeni objeler arıyorlar, değişken yıldızlar üzerine çalışma yapıyorlar v.s., yani gerçekten astronomi biliminin gelişmesinde katkıda bulunuyorlar.
Resim 5. Öğrenci Astronomi Topluluğu’nun Shumen Üniversitesi Astronomi Merkezinde düzenlediği 15 Haziran Tam Ay tutulması gözlemi hazırlığı
Bulgaristan Şumen Üniversitesi’nde Astronomi Kulübü Başkanı olarak da görev yapmaktasınız. Kulüp faaliyetlerine katılım ve çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
Tabi. 13 Kasım 2010’da Shumen Üniversitesi’nin Öğrenci Astronomi Topluluğu’nu kurduk. Bu topluluğa Shumen Üniversitesi’nin değişik bölümlerinden öğrenciler üye olabilmekte, diğer astronomi severler ve amatör astronomlar topluluğa ‘’Topluluğun Arkadaşı’’ olarak katılabilir. Şu an topluluğumuzun 25 üyesi ve 6 arkadaşı var.
Ayrıca ‘’Topluluğun Arkadaşları’’ listesinde iki astronomi kulübü de yer alıyor.
Öğrenci Astronomi Topluluğumuzun temel amaçları astronomi ve gökyüzüne merakı olan değişik bölümlerden öğrencileri bir araya toplamak, astronomi bilimini popülarize etmek, halka açık etkinlikler düzenlemek, ulusal ve uluslararası eğitim ve bilimsel projelerde yer almak.
Faaliyetlerini gerçekleştirmek için topluluğumuz Shumen Üniversitesi’nin Astronomi Merkezi’ni kullanmaktadır.
Topluluğumuz Güneş ve Ay tutulmaları, kuyrukluyıldızlar ve diğer enteresan gök olaylarında ücretsiz olarak herkese açık telekoplarla gözlem etkinlikleri düzenliyor.
Düzenlediğimiz ilk etkinlik 4 Ocak’taki Parçalı Güneş Tutulması Gözlemi olarak gerçekleşti. Yüzlerce insan bu olayı teleskopla görebilmek için Astronomi Merkezi’ne akın etti. 15 Haziran’da da Tam Ay Tutulması Gözlemi düzenledik. 1000’in üzerinde astronomi sever etkinlikte yer aldı. Kullandığımız ekipman ve donanım, aynı zamanda etkinliklerde çekilmiş olan fotoğraflar topluluğumuzun sitesinde de görülebilir .
Aynı zamanda topluluğumuz Shumen Platosu’nda meteor gözlemleri de düzenlemekte, her gün Güneş ve Güneş lekelerinin de fotoğrafları çekilmektedir.
Öğrenci Astronomi Topluluğumuz NASA’nın “Killer Asteroid” projesinde yer almaktadır. Aynı zamanda NASA’nın ötegezegen arama projesi olan MyKepler’e katılma onayı vardır.
Topluluk üyeleri üniversitenin değişik bilimsel araştırma projelerinde de yer almaktadır. Tüm bunlara ek olarak topluluğumuz Tzec Maun Foundation’un üyesidir.
Resim 6. Rodop Dağları ve arka tepedeki Ulusal Gözlemevi – Rozhen
Optik gözlem çalışmalarınızın yanında radyo astronomi konusuna da ilgi duyuyor musunuz? Bu konuda deneyimleriniz oldu mu? Ya da üniversitenizde bu konuyla ilgili çalışmalar yapan bir birim var mı?
Radyo astronomi alanında bir deneyimim yok. Üniversitemizde radyo astronomi ile ilgilenen astronom yok, dolayısıyla bu konuyla ilgili çalışmalar yapan birimimiz de yok.
Ne tür donanımlara sahipsiniz? Kullandığınız ekipmanlardan bahseder misiniz?
Çalıştığım Ulusal Gözlemevi – Rozhen, Güneydoğu Avrupa ve Balkanların en büyük gözlemevidir. Ulusal Gözlemevinde toplam 6 teleskop var. Bunlardan en büyüğü ayna çapı 2 metre olan Ritchie-Cretien-Coude (RCC) teleskopudur. Diğer teleskoplar ise: 60 cm Cassegrain, 50/70 cm Schmidt, 15 cm Güneş teleskopu-Coronograph, 30 cm MEADE ve 18 cm Meniskas Cassegrain teleskopudur.
Avrupa’da toplam 5 Coronograph teleskopu bulunmaktadır ki bunlardan bir tanesi Ulusal Gözlemevi Rozhen’ dedir ve tamamen Astronomi Enstitüsü’nde yapılmıştır. Bu teleskop ile yapay olarak Güneş tutulması elde edilip, güneş fışkırmaları görülebilir.
Ulusal Gözlemevi Rozhen’de bulunan teleskop ve donanımlar hakkında daha fazla bilgi için gözlemevinin resmi web sitesi ziyaret edilebilir http://www.nao-rozhen.org/index_bg.htm .
Resim 7. Ulusal Gözlemevi – Rozhen’in 60 cm Cassegrain ve 50/70 cm Schmidt teleskoplarının kubbeleri
Amatör anlamda bu konuya ilk başlayacak kişilere, ilk adımda ne tür donanımlar tavsiye edersiniz?
İlk adımda donanım önermiyorum. İlk başta astronomi kitapları okunmasını tavsiye ederim. Gündüzleri kitap okumak, geceleri ise çıplak gözle gözlem çok iyi oluyor. Astronomi alanında temel bilgilere sahip olduktan sonra yıldız haritası kullanılarak gökyüzünde takımyıldızlarını ve parlak yıldızları öğrenmeye başlanılması lazım, bu astronomiye yeni başlayanın 1 yılını alacaktır, çünkü bilindiği üzere değişik mevsimlerde yıldızlı gökyüzünün görünümü değişiyor ve bulunduğunuz yerden görünen takımyıldızlarını ve yıldızları öğrenmeniz için 1 yıla ihtiyacınız var.
İlk başta astronomi kitapları okunmadan ve sadece bilgisayardan yıldız haritası programları kullanılarak gökyüzünde takımyıldızlarının ve değişik objelerin aranmasını veya sadece öylece gökyüzüne bakılmasını tavsiye etmiyorum, çünkü bu gibi durumlar da ilk başlayanın hevesi çabuk kırılıyor ve gökyüzüne merakı bitiyor.
Bu yüzden geceleri gökyüzüne bakarken ne gördüğünü, bu görünen parlak noktaların ne olduğunu, nasıl ve neden parladığını, her birinin bir birinden değişik olduğunu bilmek, insanın merakını daha fazla uyandırıp, onu daha fazla bilgi sahibi olmaya götürüyor.
Donanıma gelince, ben astronomi ile ilgilenmeye başladığımda, 4 yıl boyunca (11. sınıfa kadar) gökyüzünü sadece çıplak gözle gözlemledim. İlk donanımım bir 20×60 dürbündü.
Bence herkesin evinde bir dürbün ve en az 7 cm’lik bir teleskopun bulunması lazım. İmkanları olanlar 13 cm’lik reflektör alırlarsa, okülerden gördükleri güzellikleri asla unutmayacaklarından eminim.
Resim 8. Ulusal Gözlemevi – Rozhen’in 2 metrelik RCC teleskopu
Bu hobi aile ve iş yaşamınızı nasıl etkiliyor? Nasıl bir zaman planlaması yapıyorsunuz?
İş hayatımı iyi yönde etkiliyor, çünkü zaten işim bu. Astronomi dışında başka şeylerle uğraşmaya pek zamanım kalmıyor. Belirttiğim gibi ben gözlemevinde çalışıyorum ve her ay 20 gün gözlemevinde kalıyorum, orda yaşıyorum.
Çalıştığım Bilimler Akademisi’nin Ulusal Gözlemevi, Shumen’e ortalama 400-450 Km uzaklıkta. Her ay 20 günü gözlemevinde geçirdikten sonra, geri kalan zaman da üniversitede ders vermekle ve bazı sorumluklarım dolayısıyla şehir dışına çıkmak ile geçiyor.
Resim 9. Öğrenci Astronomi Topluluğu’nun Shumen Üniversitesi Astronomi Merkezinde düzenlediği 04 Ocak Parçalı Güneş tutulması gözlemi
Türkiye ve Bulgaristan’daki üniversitelerde Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümlerini, öğrencilere sunulan imkanları, eğitim düzeylerini karşılaştırma yapabilir misiniz? Ayrıca her iki ülkede mezunların kendi alanlarında iş bulma konusundaki deneyimleri hakkında düşüncelerinizi almak isteriz.
Böyle bir karşılaştırma yapamayacağım. Çünkü Türkiye’deki üniversitelerde sunulan imkanları ve eğitim düzeyini bilmiyorum, ayrıca mezunlarının iş bulma konusundaki deneyimleri hakkında da bir bilgim yok.
Astronomi ve Uzay Bilimleri dışındaki hobileriniz nelerdir?
Hobilerimin arasında müzik dinlemek, yürüyüş yapmak ve tarihi yerleri ziyaret etmek var.
Okulunuzdan mezun olduktan sonra hangi alanda ne tür çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz? Geleceğe dair planlarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Söylemiş olduğum gibi bu yıl üniversiteden mezun oldum ve Bilimler Akademisi’ne bağlı Astronomi Enstitüsü ve Ulusal Gözlemevi – Rozhen’de çalışıyorum. Eylül ayının ortalarında Sofya Üniversitesi, Fizik Fakültesi, Astronomi ve Astrofizik yüksek lisans bölümü için öğrenci seçme fizik sınavına gireceğim.
Sayın IBRYAMOV, TAMSAT-Genç adına verdiğiniz bilgiler için size teşekkürlerimizi sunuyoruz. Okuyucularımıza ve genç arkadaşlarımıza iletmek istediğiniz bir notunuz varsa lütfen buyrun.
Ben teşekkür ederim. Herkes daha sıkça yıldızlı gökyüzüne baksın. Orada öyle güzellikler göreceksiniz ki; onu anlatabilmek için ne bir alfabe ya da harfler bulabileceksiniz, ne de uygun boya bulup resmini çizebileceksiniz.
Herkese açık bir gökyüzü ve iyi gözlemler diliyorum.
Oğulcan AÇIKGÖZ