Menu

Kıyamet Senaryosu-1: 2012 Aralık ayında Süpernova Bizi Öldürecekmişşşşş!

Ben çocukken yaşamında okul yüzü görmemiş annem, bana kıyametin nasıl kopacağını anlatarak dinin önemini vurgulamaya çalışırdı. İşte derdi Adana kenti sudan gidecek, biz Tarsuslular ise yılandan gidecekmişiz. Yani kıyamet günü, Tarsus’da eski hamamda öldürülen yılanlar ülkesi kraliçesi Şahmeran’ın intikamını almak için her tarafı yılanlar saracak ve insanları sokarak öldüreceklermiş. Adana’yı da sular basacakmış kıyamet gününde.

O zamanlar Seyhan Barajı yeni yapılmıştı ve gazetelerde eğer baraj patlarsa Adana 10 metre su altında kalacak türünden haberler vardı. Korkardım doğal olarak kıyametten. Ama bugünlerde annemin anlattığı gibi kıyamet senaryoları artık bölgesel değil her kavram gibi o da küresel oldu.

Resim-1. 1987A Süpernova.

1987A, çağdaş zamanda gözlenen bize en yakın süpernovadır. Samanyolu gökadasının uydu gökadalarından biri olan Büyük Magellen Bulutu’nda patladı. Hem Hubble Uzay Teleskobu hem de X-ışın teleskobu ile alınarak birleştirilen bu görüntüde çevresine saçtığı maddeyi görüyorsunuz. Bu şahaser görüntü, evrenin elmas gerdanlığı olarak da bilinmektedir.

Bu kıyamet tellalleri neden tüm senaryolarını bu güzelim 2012 yılına yığdılar, benim açımdan anlamak çok güç. Neden derseniz 2013 yılında aç kalacaklar, çünkü 2012 kıyametlerinin hiçbiri olmayacak, daha sonra da insanları kolay kandıramayacaklar.

Böyle yazıyorum ama kendim de inanmıyorum, her yıl böyle saçma sapan söylentilere inanan insanların sayısının yıllardır arttığı ileri sürülmekte. Bunun en önemli nedeni de bu cahil, üçkağıtçı, laf ebeleri ile televizyonlarda rayting uğruna yapılan söyleşiler.

Bu senaryolardan biri Süpernova patlaması sonucu kıyamet meydana gelecekmiş. Efendim senaryo şöyle: “Büyük kütleli bir yıldızın patlaması sonucu ortaya çıkan enerji, patlamanın yaşandığı gökadayı tümden etkileyebilecek güce sahipmiş. Yerden 30 ışıkyılı (IY) uzaklıkta bir yıldızın patlaması gezegenimizin ozon katmanını da süpürüp götürebilirmiş.

Bilim insanları, ABD’nin kuzeyinde 41 bin yıl önce ölen memeli hayvanları bir süpernova patlamasına bağlıyorlarmış. Ancak bir süpernova patlaması, hipernovaların yanında küçük bir fişek gibi kalıyormuş.

Hipernova patlamasında ışık hızında gaz ve yüksek enerjili parçacıkları uzaya püskürtüyor ve tüm evren birkaç dakika boyunca gama ışınlarıyla aydınlanıyormuş. Eğer bize 1000 IY uzaklıkta böyle bir patlama olursa ortaya çıkacak yüksek enerji içeren radyasyonun Dünyayı “küle çevirmesi işten bile değilmiş.”

Yukarıda verdiğim senaryoda olası ölçüde bilimdışı cümleleri almamaya çalıştım ama ne mümkün.

Yine de işin özüne bakalım. Gökbilimde önemli bir yeri olan süpernova kavramı bu şarlatanların neden eline düştü. Üstelik de bu olay neden güzelim 2012 yılında Aralık ayında meydana gelecek. Gerçekten böyle bir süpernova patlaması dünyamıza ne kadar etki eder, onu araştıralım.

Resim-2.  Temsili resim.

Bileşenlerden biri beyaz cüce olan bir çift yıldız sistemi düşünelim. Normal yıldız evriminin bir aşamasında yarıçapını büyütecektir, işte o zaman beyaz cüce üzerine madde atmaya başlar. Beyaz cüceler için kütle açısından bir üst limit vardır, Chandrasekar limiti.

Üstüne düşen bu madde nedeniyle beyaz cüce bu limiti aşarsa patlar, süpernova olur. Diğer bir süpernova oluşumu ise iki beyaz cüce çarpışırsa ki buna cücelerin aşkı adı da verilmektedir yine sözkonusu limiti aşacağı için patlama meydana gelir.

Gökbilimciler geçmişte olan süpernovaları gözönüne aldıklarında bizim Samanyolu gökadasında yüzyılda bir veya iki tane süpernova patlaması olduğunu biliyorlar, dikkat edin yılda değil, yüzyılda. Fakat deneyimler gösteriyor ki eğer süpernova bizden 50 IY uzaklıkta meydana gelirse yerin ozon katmanı gerçekten zarar görecek.

Bir yıldızın süpernova olabilmesi için kütlesinin güneş kütlesinin 10 katı yöresinde olması gerekir. Tüm yakın yıldızlara baktığımızda bu kütlede veya kütlesi buna yakın hiç yıldız yok. Süpernova olarak patlayacak yıldızlar bizden çok uzakta.

Üzerinde yaşam olan bir gezegenin yakınında bir süpernova patlaması olursa gerçekten ortaya çıkan X ve Gama ışınları ozon katmanına zarar verir. O zaman canlılar için zararlı olan moröte ve diğer ışınlar gezegen yüzeyine kadar ulaşırlar.

Örneğin moröte ışınımın %10 artması okyanus yüzeyinde yaşayan mikro organizmalardan fitoplankton’ların ölümüne neden olur. Yeryüzünde oksijen üretimi yapan ve denizlerdeki gıda zincirinin önemli halkası olan bu mikro organizmaların ciddi bir bölümünün ölümü, gezegenimizde aşamalı olarak geniş bir soruna yol açar.

Evrende diğer bir patlama türü de GRB (Gama Ray Burst) diye bilinen gama ışın patlamalarıdır ve çoğu zaman süpernovalar ile ilşkilendirilir. Büyük kütleli bir yıldızın kendi üstüne çökmesi veya daha az olasılıkla iki nötron yıldızının çarpışması sonucu bir kara delik ortaya çıkar. Bu yeni oluşan karadeliğin üzerine düşen maddenin bir bölümü ivmelenerek parçacık şeklinde belirli bir yönde fışkırır.

Eğer dünyamız o yönde ise uzaydaki gözlemevleri bu gama ışın sağanağını gözler. Sözkonusu fışkırma o denli güçlüdür ki milyarlarca IY uzaklıkta da olsa görülür. Bir gama ışın patlaması fışkırmanın yönü yere doğru olduğunda dünyamızı süpernova patlaması gibi etkiler.

Gökbilimcilerin tahmini eğer GRB bizden 10000 IY’dan daha yakınsa sözkonusu etki meydana gelir, bu ise ortalama her 15 miyon yılda bir gözlenebilinir. Bugüne kadar gözlenen GRB’lerin en yakını (GRB 031203) 1.3 milyar IY uzaklıktaydı.

Resim-3. GX 339-4

GX 339-4 kod adı ile bilinen kara deliğinde oluşan parçacık fışkırmasının nasıl olduğunu gösteren temsili resim. Eğer bu fışkırmanın yönü dünya ile kesişirse yeryüzünde canlıların ölümüne neden olabilir.

Her gökadada milyon yılda bir kaç kez meydana gelen bu olay çok nadirdir. Gözlenen en yakın GRB ise 1.3 milyar ışık yılı uzaklıkta. Yakın zamanda ve yakın konumda böyle bir gama ışın sağanağının olacağına dair hiçbir belirti de ortada yok.

Tüm bu senaryoların kökeni dışarıda. Bilim adamlarının çalışmaları popüler hale getirilerek halkın anlayacağı şekilde yazıya dökülür. Bu tür senaryo yazanlar da bunları çok iyi takip ederler ve hemen temel konusu o araştırma olmak üzere yeni bir senaryo oluştururlar.

Bir GRB’ün dünyamızı ne kadar etkileyebileceği konusunda bir çalışma yapıldı ve araştırma kıyamet çığırtkanlarının eline düştü. Betelgeuse yıldızı süpernova olarak patlayacakmış diyerek o senaryoya yeni ekler getirdiler. Bizdeki çığırtkanlar neyse okuma yazması o kadar fazla değil, onlar sadece okudukları senaryoları çevirerek türkçemize kazandırıyorlar.

Sonuç dünyamız 4.5 milyar yıldır yaşıyor ve geçmişinde bu tür etkiler büyük olasılıkla olmuştur.

Fakat 2012 Aralık ayında böyle bir olayın oluşması için ortada hiç bir neden yok ve böyle bir olayın olma olasılığının ne kadar düşük olduğu da yukarıda verilen bilgiler ışığında ortadadır. İşin şakası böyle zararlı ışınlar ile kanser olarak yavaş yavaş ölmek yerine yılanların sokması sonucu ölmek daha mı iyi diye sormadan edemiyorum.

Sevgilerimle…

Prof.Dr.Ethem DERMAN
TAMSAT

Beğen  
Yazar

Yazar: Prof.Dr. Ethem DERMAN. Ankara Üniversitesi - Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden emekli öğretim görevlisidir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir