Menu

Dünyaya Göktaşı Düşerse Ne Olur?

 4.5 milyar yıl önce  güneş sistemi oluşurken ekvator yöresindeki diskte yoğunlaşma başlamış ve bunlar önce küçük kayalar halinde toplanmış daha sonra da birleşerek  gezegenleri oluşturmuşlardır. Gezegenler oluşurken yaklaşık 3.9 milyar yıl önce  bu kayaların gezegenlere çarparak buluşmaları sürecine bombardıman süreci  denir. O zamanlar tüm gezegenlerin yüzeyleri Ay yüzeyi gibi delik deşikti. Ama  bugün dünyamıza bakıyoruz Ay yüzeyi gibi değil. Nedeni de bombardıman  sürecinden kalan kraterler şu anda dahi Ay yüzeyinde var iken yeryüzündeki  atmosferik olaylar, rüzgar, yağmur, tektonik olaylar var olan tüm kraterleri  örtmüştür.

Ay’da atmosfer olmadığı için yüzey yapısı hemen hemen aynı  kalmıştır. Bazı bölgelerinde kraterler ise zamanında etkin olan yanardağlardan  çıkan lavlar tarafından kapanmıştır, bu yeni yüzeylere genç yüzey yapısı denir.

Resim  1. Ay yüzeyinden belirli bir bölgeyi görüyorsunuz. Özellikle fotoğrafın sol  tarafındaki krater yoğunluğuna dikkat ediniz. Sağ tarafta ise daha genç bir  yüzey kendisini göstermekte.

Bugün yaşayan ve farklı  dinlere inanan bir çok insan nedense kıyameti bekliyor. Bunlara maalesef çanak  tutan, bilimden hiç anlamayan, çoğu zaman bilimi dışlayan insanlar da var.

Kıyamet nereden beklenir, tabii yine gökyüzünden. Marduk gibi büyük bir gezegen  veya büyük bir asteroid yere çarparsa tüm insanlar yeryüzünden silinir, yani  kıyamet kopmuş olur. Bir gök cisminin yere çarptığında ne kadar zarar  vereceğini hesaplayan bilim insanları da var. Aşağıdaki çizelgede hangi  büyüklükteki asteroid ne kadar zarar verir, yerde ne büyüklükte bir krater  açar, çarptığında ne kadar enerji açığa çıkar bunları görüyorsunuz. Bu  çizelgede en önemli veri de hangi büyüklükteki gökcismi yere hangi aralıklarla  çarpacağını gösterir sütun.

Tablo  1. Bu çizelge çok önemli, anlamak gerekiyor. Bilimsel bulgulara dayanarak hangi  büyüklükteki bir gökcismi ne kadar zarar verebilir, ne büyüklükte bir krater  açabilir ve bu tür bir çarpışma kaç yılda bir meydana gelebilir. 400 m çapında  yere yakın geçen 2005YU55 asteroidinin eğer çarparsa verebileceği zararı  buradan kestirebilirsiniz.

Peki bilim insanları bu  sonuçlara sadece tahmin ederek mi ulaşıyorlar. Tabii ki hayır. Şu anda  yeryüzündeki tüm çarpma kraterlerini inceliyorlar, çarpmanın yaşını buluyorlar,  kraterlerin çaplarını ölçüyorlar ve sonra bu çizelgeyi ortaya çıkarıyorlar.  Bulunan 178 kraterlerin veri tabanına şu adresten ulaşabilirsiniz.

Resim  2.Yeryüzünde bulunan 178 çarpışma kraterinin yerlerini bir dünya haritası  üzerinde görüyorsunuz. Türkiye’de hiç krater bulunamamış !!!

Yukarıdaki haritaya  baktığınızda ilginç bir gözlemle karşılaşıyorsunuz. Ülkemizde hiç krater  varlığı yok. Bu iki nedenden olabilir. Birincisi bu konuda çalışan  gökbilimcimiz yok. İkinci neden jeolojik olabilir. Ülkemizde tarih içinde yüzey  hızla yenilenmekte, dolayısıyla var olan kraterler yok olmuş olabilir. Geçen  yıl Libya’da bir amatör astronom Google haritalarını dikkatli inceleyerek güzel  bir krater bulmuştu. Biz de öğrencilerimize nasıl bulunacağını öğretsek sanırım  belki bulabilirler. Yabancı iki bilim insanı Ağrı dağına çıktıklarında 2100 m  yükseklikte bir krater görmüşler ve bunu bir makale olarak yayınlamışlardır.  Çapı 60-70 m, derinliği 15 m olan bu krateri tam değil hiç incelenmediği için  veri tabanına girememiş.

Resim  3. Ağrı dağında 2500 m yükseklikte bulunan bir çarpışma krateri. Bulan kişiler  bunun volkanik kökenli olabileceğini de belirtiyorlar. Kapsamlı bir araştırma  yapıldığında ancak anlaşılabilir.

Tüm insanoğlunu yok  edecek bir çarpma 100 milyonda bir meydana geliyor. Bu rakamın doğal olarak  artı-eksi bir hatası var. Son büyük çarpma 65 milyon yıl önce dinazorları yok  etmişti, o zaman yenisinin olması için önümüzde 35 milyon yıl var. Ama  insanoğlu yerinde durmuyor sürekli teknolojisini geliştiriyor. ABD’de bu konuda  çalışan bir grup bilim insanı, yörüngesi yer ile çakışacak bir asteroid  olduğunda onu yörüngesinden nasıl çıkarabileceklerini uzun uzun tartıştılar ve  en azında 5-6 yöntem buldular. Bir dahaki yazımda da bu yöntemlerden söz etmeye  çalışacağım. Sonuç olarak kıyamet gökyüzünden gelmeyecek ne yaparsa yine  insanoğlu yapar bunu hiç unutmayalım.

Resim 4. Kaali krateri. Estonya'nın Saarema adasında bir grup kraterin adıdır. 4000 yıl önce 20-80 ton ağırlığında bir meteor 10-20 km/s hızla düşerken 5-10 km yükseklikte parçalanıyor ve bu parçaların her biri yerde bir krater açıyor. En büyük parçanın açtığı kraterin çapı 110 m ve derinliği 22 m. Bu kraterin tabanında bugün Kaali gölü bulunmakta. Bu bombardıman sırasında meydana gelen çapları 12-40 m olan sekiz krater, büyük olan ile beraber bir kilometre kare içinde yer alıyor.

Resim  4. Kaali krateri. Estonya’nın Saarema adasında bir grup kraterin adıdır. 4000  yıl önce 20-80 ton ağırlığında bir meteor 10-20 km/s hızla düşerken 5-10 km  yükseklikte parçalanıyor ve bu parçaların her biri yerde bir krater açıyor. En  büyük parçanın açtığı kraterin çapı 110 m ve derinliği 22 m. Bu kraterin  tabanında bugün Kaali gölü bulunmakta. Bu bombardıman sırasında meydana gelen  çapları 12-40 m olan sekiz krater, büyük olan ile beraber bir kilometre kare  içinde yer alıyor.

Sevgilerimle…

Beğen  
Yazar

Yazar: Prof.Dr. Ethem DERMAN. Ankara Üniversitesi - Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden emekli öğretim görevlisidir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir